Aslı San Bilgin, Belgin Aksoy ve Chris Chavez ile İyi Olma Hali Üzerine
- Hepimizin ortak bir arzusu var: iyi olmak! Yalnızca meditasyon yapmak ya da sağlıklı beslenmekle sınırlı olmayan bu hal; zihinsel ve bedensel katmanlarıyla çok daha derin, çok daha kişisel bir arayıştır. Dolayısıyla “iyi olma hali” herkes için farklı anlamlar barındırabilir. Bu bütünsel bakış açısını farklı perspektiflerden kavrayabilmek adına, kendi alanlarında ilham veren üç öncü isimle bir araya geldik: Homemade Aromaterapi Kurucusu Aslı San Bilgin, Global Wellness Day yaratıcısı Belgin Aksoy ve Yoga Eğitmeni & Cihangir Yoga Kurucu Ortağı Chris Chavez. Gerçekleştirdiğimiz röportaj serisinde; iyi olma halinin onlar için ne ifade ettiğini, hayatlarında nasıl bir yer tuttuğunu ve bu kavramın giderek büyüyen kolektif etkisini konuştuk!
-
Aslı San Bilgin
“İyi olma hali” sizin için ne ifade ediyor? Bu kavramı kişisel yaşantınızda ve profesyonel yolculuğunuzda nasıl tanımlıyorsunuz?
Kendimin iyi olma halini “huzur” kelimesi ile anlatabilirim. Hayatımın her alanında, bir yerde, bir kişiyle veya bir işi yaparken kendime hep “Huzurlu musun?” diye sorarım. Son senelerde de bu konuda seçici olmaya, olabildiğince gerçekten öyle hissettiğim yerde durmaya çalışıyorum.
Günlük yaşamınızda zihinsel, fiziksel ve ruhsal dengenizi korumak için uyguladığınız vazgeçilmez bir rutin var mı? Bizimle paylaşır mısınız?
- Aromaterapi, bundan 20 sene önce hayatıma, tam olarak bu arayış ile girdi ve o günden beri her anımda, her günümde. Gül, gül suyu, güne başlama rutinim; greyfurt, mandalina gibi narenciyeler ise günümün her anında, elimde, burnumda. Topraklanmayı çok önemsiyorum, bunu da rafine olmamış tuzlar ile yapıyorum. Bu anlamda en sevdiklerim ovmalarımız. Akşam duşuma, beni sakinleştirecek lavanta, sedir, vetiver gibi uçucu yağları katmak da günlük rutinimde yer alıyor.
-
Yaşadığımız çağda “iyi olma hali” yalnızca bireysel bir arayış olmaktan ziyade, kolektif bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. Sizce bu arayışın, bu kavramın görünür ve popüler hale gelmesinin altında yatan dinamikler neler?
- Artık hepimiz yüzümüzü doğaya dönmemiz gerektiğini bildiğimiz, hissettiğimiz zamanlardayız. Özellikle pandemiyle bu süreç büyük bir ivme kazandı. Bir anda neleri kaybedebileceğimizi gördük. Dünyada ve ülkemizde sorunlar artık ortak. Zaman içerisinde ancak hepimiz bireysel olarak iyi olursak hep birlikte iyi olabileceğimizi anladık.
-
Kendi iyi olma halinizle ilgili attığınız adımları, deneyimlerinizi ve bilgi birikiminizi başkalarıyla paylaşmayı seçtiniz. Sizi bu yolda bildiklerinizi anlatmaya, ilham olmaya ve etki alanı yaratmaya iten temel motivasyonunuz nedir?
- Öncelikle, bitkinin kendisinden tam 100 misli kuvvetli formuna, ruhu olan uçucu yağların büyülü gücüne olan büyük bir inancım, tutkum, sonrasında da inandığımı anlatmanın beni de iyileştirdiğini hissetmiş olmam etken oldu. Yaşadığımız bu sentetik dünyada, bu bilgiye sahipken bunu anlatmamak olmazdı diye düşünüyorum.
-
İyi olma hali son zamanlarda çokça konuşuluyor ancak bazı kavramlar yanlış da anlaşılabiliyor. Sizce “iyi olma” denince sıkça dile getirilen ama aslında eksik ya da yanıltıcı olan bir düşünce var mı? Eğer varsa size göre doğrusunu bizimle paylaşır mısınız?
- Her konuda, her alanda olduğu gibi bazen bir kavramı fazlaca konuşup altını boşaltıyoruz, popüler kültüre kurban ediyoruz gibi geliyor. İyi olmak bir bütün ve hep iyi olamayız; hayat, inişleri ve çıkışları ile bir deneyim alanı ve hepimiz bir nedenle buradayız. Buraya gelme amacımızı kalbimizde, ruhumuzda hissettiğimizde ve bununla uyumlu yaşandığında iyi olma halini içimizde zaten hissedebileceğimizi düşünüyorum.
-
İyi olma hali çoğu zaman soyut bir kavram gibi algılansa da siz bunu kokularla, somut ve deneyimlenebilir bir hale getiriyorsunuz. Sizce duyular yoluyla kurulan bu temas, insanın kendine iyi gelme yolculuğunda nasıl bir etkiye sahip?
- Koku 5 duyu organımız içerisinde bilinçaltımıza etki eden tek duyumuz. Limbik sistemimizi direkt olarak uyarıyor. Uçucu yağlar ile fiziksel, ruhsal ve zihinsel alanda kendimize çok iyi gelebiliriz. Aromaterapinin en güzel yanı hayatın her anına tesir edebilmesi.
-
Belgin Aksoy
“İyi olma hali” sizin için ne ifade ediyor? Bu kavramı kişisel yaşantınızda ve profesyonel yolculuğunuzda nasıl tanımlıyorsunuz?
- Benim için “iyi olma hali”, yalnızca fiziksel sağlığın değil, zihinsel, duygusal ve ruhsal dengenin de bir bütün halinde sürdürülebilmesi demek. Kendi yaşam yolculuğumda bu kavram, yaşamın kalitesini arttıran, iç huzurumu destekleyen, kendime ve çevreme daha bilinçli yaklaşmamı sağlayan bir rehber oldu.
- Profesyonel yolculuğumda ise bu anlayış, insanların yaşamlarına pozitif bir katkı sunmak, onları daha iyi yaşam seçimlerine yönlendirmek için yola çıkmama neden oldu. Ben her zaman iyi yaşamın dünyadaki her insan için bir gereklilik olduğuna ve sağlıklı yaşamın bir lüks değil, her bireyin doğuştan gelen hakkı olduğuna inandım.
-
Günlük yaşamınızda zihinsel, fiziksel ve ruhsal dengenizi korumak için uyguladığınız vazgeçilmez bir rutin var mı? Bizimle paylaşır mısınız?
- Günlük rutinimde beslenme, egzersiz ve uyku üçlüsüne çok önem veriyorum. Kaliteli uykunun sağlımıza olan etkisi artık bilimsel olarak kanıtlandı, özellikle gece 10.00 ila 03.00 arası karanlık bir ortamda uykuda olmak, hücre yenileyici melatonin ve büyüme hormonu salgılayabilmemiz için oldukça önemli. Gün içinde hareket etmeye, spor yapmaya, kendimle ve düşüncelerimle baş başa kalmak için vakit ayırıyorum. Son olarak olabildiğince sağlıklı beslenip, paketlenmiş, işlenmiş gıda ve rafine şekerden uzak duruyorum.
-
Yaşadığımız çağda “iyi olma hali” yalnızca bireysel bir arayış olmaktan ziyade, kolektif bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. Sizce bu arayışın, bu kavramın görünür ve popüler hale gelmesinin altında yatan dinamikler neler?
- Günümüzde hızla değişen yaşam temposu, dijitalleşmenin getirdiği yalnızlık duygusu ve doğadan giderek uzaklaşmamız, insanların “iyi olma hali”ni daha derin bir şekilde yönlendirdi. Artık insanlar yalnızca bireysel değil; toplumsal, çevresel ve ruhsal olarak da bir bütünlük arayışı içinde. “İyi olma hali” bireyin kendi iç dengesini kurmasının ötesinde, çevresiyle ve doğayla olan bağlarını yeniden hatırlamasını da kapsıyor. Bu yüzden Global Wellness Day olarak bu yılki temamızı #ReconnectMagenta olarak belirledik. Çünkü iyiliğe giden yol; doğayla, sevdiklerimizle ve en önemlisi kendimizle yeniden bağ kurmaktan geçiyor. Bu dönüşüm aslında bireysel bir ihtiyaçtan çok daha fazlası: Hepimizin daha dengeli, daha bilinçli ve daha uyumlu bir dünya için attığı ortak bir adım.
-
Kendi iyi olma halinizle ilgili attığınız adımları, deneyimlerinizi ve bilgi birikiminizi başkalarıyla paylaşmayı seçtiniz. Sizi bu yolda bildiklerinizi anlatmaya, ilham olmaya ve etki alanı yaratmaya iten temel motivasyonunuz nedir?
- 2004 yılında ciddi sağlık sorunları yaşadım. Sağlığımı geri kazanmak üzere geçirdiğim, zorlu ancak her gün yeni bir şey öğrendiğim bu süreçte, hayatımda radikal değişiklikler yaptım. Sağlık ve mutluluk dengesinin vazgeçilmez bir terazi olduğunu tecrübeyle sabitledim. Yaşamımdaki değişimin pozitif etkilerini gördükten sonra bu konuda eli kolu bağlı oturamazdım, bir şeyler yapmalıydım. İşte bu emek dolu yolculuğun başlangıç noktası, basit ancak bir o kadar da manidar bir soru ile oldu; “İyi yaşamak hepimizin ortak hayaliyken, neden dünya genelinde kabul görmüş bir ‘İyi Yaşam Günü’ yok?” Bu düşünceyle, bir Türk kadını olarak Global Wellness Day’i yaratıp etkisini tüm dünyaya yaymak için yola koyuldum.
-
İyi olma hali son zamanlarda çokça konuşuluyor ancak bazı kavramlar yanlış da anlaşılabiliyor. Sizce “iyi olma” denince sıkça dile getirilen ama aslında eksik ya da yanıltıcı olan bir düşünce var mı? Eğer varsa size göre doğrusunu bizimle paylaşır mısınız?
- En yaygın yanılgılardan biri, iyi olmanın hep mutlu olmakla eş değer görülmesi. Oysa insan olmak; inişlerle, çıkışlarla, duygusal dalgalanmalarla bir bütün. “İyi olma hali”, her zaman mutlu olmak değil; duygularını fark ederek, kabullenerek ve onlarla sağlıklı bir şekilde baş edebilmek demektir. Ayrıca wellness kavramı sadece fiziksel görünüme indirgenmemeli. Medyada sıklıkla sadece “fit olmak” üzerinden tanımlansa da gerçek wellness içsel bir yolculuktur ve zihinsel, fiziksel, duygusal, sosyal boyutlarıyla bir bütündür.
-
Global Wellness Day gibi dünya çapında bir farkındalık hareketini başlatmaya sizi motive eden kaynaklarınız neler oldu? Bu hareketin yıllar içinde nasıl bir dönüşüm yarattığını gözlemliyorsunuz?
- Global Wellness Day’i başlatmama ilham veren en temel motivasyon, iyileştikten sonra içimde yankılanan şu basit ama güçlü soruydu: “Artık sen iyileştin, sağlığına kavuştun. Peki başkaları için ne yapacaksın?” Bu sorunun yarattığı heyecan ve umut, beni 2012 yılında bu yola çıkmaya teşvik etti. Küçük bir adımla başlayan bu yolculuk, zamanla küresel bir harekete dönüştü. Bugün Global Wellness Day, 170’ten fazla ülkede, on binlerce noktada, milyonlarca insanın katılımıyla, her yıl haziran ayının ikinci cumartesi günü, sadece ücretsiz etkinliklerle kutlanıyor. Bu dönüşüm sürecinde bireylerin yaşam kalitesine verdikleri önemin arttığını, toplumların daha bilinçli adımlar attığını ve özellikle çocuklar ile gençler arasında sağlıklı yaşam alışkanlıklarının yaygınlaştığını gözlemlemek beni her seferinde yeniden motive ediyor.
-
Chris Chavez
“İyi olma hali” sizin için ne ifade ediyor? Bu kavramı kişisel yaşantınızda ve profesyonel yolculuğunuzda nasıl tanımlıyorsunuz?
Benim için “iyi olma hali” topraklanmış olmak, kendime, başkalarına ve hayata bağlı hissetmek anlamına geliyor. Bu sadece “sağlıklı” olmakla ilgili değil, aynı zamanda canlı, mevcut ve amacımla uyumlu hissetmekle ilgili. Kendi hayatımda ve işimde, hareket, dinginlik, nefes ve farkındalık yoluyla bunun için alan yaratmaya çalışıyorum. Bence iyi olma hali, işler karıştığında bile merkezde kalmama yardımcı olan bir ritim bulmakla ilgili.
Günlük yaşamınızda zihinsel, fiziksel ve ruhsal dengenizi korumak için uyguladığınız vazgeçilmez bir rutin var mı? Bizimle paylaşır mısınız?
- Evet, sabahlarım kutsaldır! Güne her zaman günlük tutarak başlarım. Ne kadar küçük olursa olsun bir gün önceki KAZANIMLARIMI nazik ve net bir dille yazmaya odaklanırım. Bu, hem duygusal hem de zihinsel olarak gün boyunca olumlu bir ton sürdürmeme yardımcı oluyor. Sonra bahçeye çıkar, ektiklerimin nasıl büyüdüğünü kontrol eder ve genellikle kahvaltı için biraz taze yeşillik toplarım. Dışarıda geçirdiğim bu küçük zaman gerçekten merkezlenmeme yardımcı oluyor. Ve ne olursa olsun, her gün yoga, uzun yürüyüşler veya spor salonunda egzersiz yaparak vücudumu hareket ettiriyorum, evet ağırlık kaldırıyorum! Bu günlük rutinler beni hem içeride hem dışarıda güçlü ve istikrarlı tutuyor.
-
Yaşadığımız çağda “iyi olma hali” yalnızca bireysel bir arayış olmaktan ziyade, kolektif bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. Sizce bu arayışın, bu kavramın görünür ve popüler hale gelmesinin altında yatan dinamikler neler?
- Hepimiz, sürekli stres ve kopukluk içinde yaşamaya devam edemeyeceğimizi fark etmeye başlıyoruz. İnsanlar yorgun -fiziksel, zihinsel, duygusal olarak- artık yavaşlamak, daha iyi hissetmek ve daha anlamlı yaşamak için ortak bir arzu var. Bence pandemi pek çok insanın hayatını gözden geçirmesine neden oldu. Artık iyi olma hali bir lüks değil, hepimizin korumaya ve öncelik vermeye çalıştığı hayati bir beceri.
-
Kendi iyi olma halinizle ilgili attığınız adımları, deneyimlerinizi ve bilgi birikiminizi başkalarıyla paylaşmayı seçtiniz. Sizi bu yolda bildiklerinizi anlatmaya, ilham olmaya ve etki alanı yaratmaya iten temel motivasyonunuz nedir?
- Çünkü ben de benzer şeyler yaşadım, kendimi kopuk, bunalmış ve güvensiz hissettim. Ciddi anlamda zor zamanlar yaşadım ve bu araçlar eve, kendime dönmeme yardımcı oldu. Bunları paylaşmak iyi hissettiriyor. Her şeyi çözdüğüm için paylaşmıyorum, tamamen bunalmış ve boğulmuş hissettiğinizde yolculukta desteklendiğinizi ve görüldüğünüzü hissetmenin ne kadar güçlü olabileceğini bildiğim için paylaşıyorum. Öğrendiklerim bir başkasının daha rahat ya da daha güçlü hissetmesine yardımcı olabilecekse, bunu sunmak istiyorum.
-
İyi olma hali son zamanlarda çokça konuşuluyor ancak bazı kavramlar yanlış da anlaşılabiliyor. Sizce “iyi olma” denince sıkça dile getirilen ama aslında eksik ya da yanıltıcı olan bir düşünce var mı? Eğer varsa size göre doğrusunu bizimle paylaşır mısınız?
- Bence en büyük yanlış anlaşılmalardan biri iyi olma halinin sakin, mükemmel, “zen” ve sosyal medyaya uygun görünmesi gerektiği. Sosyal medyada “well-being” kavramının her şeyin düzenli olduğu, herkesin Bali sahillerinde meditasyon yaptığı ve hayatın mükemmel olduğu cilalı bir versiyonu var. Ancak gerçek esenlik, rahatsızlıktan kaçınmak veya her şey yolundaymış gibi davranmak değil, işler zorlaştığında ve kontrolünüzden çıktığında bile nasıl mevcut kalacağınızı, kendinize karşı nasıl şefkatli olacağınızı ve içsel ışığınıza nasıl bağlanacağınızı öğrenmektir. Gerçek iyilik hali, sürekli mutlu olmak değil, kendinizle bağlantıda hissetmek; kendiniz ve başkaları için farkındalıkla ilerleyebilmektir. Benim inandığım ve her gün üzerinde çalıştığım versiyon bu. Bu bir süreç, bir yolculuk…
-
Yoga pratiğini sadece fiziksel değil, duygusal ve ruhsal bir iyileşme aracı olarak da sunuyorsunuz. Sizce yoga, modern insanın içsel yolculuğunda nasıl bir rol üstleniyor?
- Yoga bir sıfırlama düğmesi gibidir. Yavaşlamamıza ve sadece fiziksel olarak değil, duygusal ve ruhsal olarak da içimizde neler olup bittiğine dikkat etmemize yardımcı olur. Bize hissetmek, dinlemek ve iyileşmek için alan sunar. Bizi sürekli dışa çeken bir dünyada, yoga bizi tekrar içe döndürmeye yardımcı olur. Pek çok insan için yoga duraklamak, nefes almak, bedenleriyle uyumlanmak ve hayatta gerçekten önemli olan şeyle, SİZ ile yeniden bağlantı kurmak için bir yerdir!
-
- Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır. Profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis ve tedavinin yerini almaz veya olması amaçlanmamıştır. Bir sağlık sorununuz varsa veya böyle bir sorununuz olduğundan şüpheleniyorsanız, mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir.
-
- Bu yazı Live To Bloom katkılarıyla hazırlanmıştır.